KÖTÜ ADAMIN 10 GÜNÜ

0

Hepimizin heyecanla beklediği “İyi Adamın 10 Günü” adlı filmin, ikinci filmi olan “Kötü Adamın 10 Günü” Netflix’ de izleyicileriyle buluştu. Serinin ikinci filmi olan bu filmde mutlu dünyası yıkılmış, tüm hayallerini karısı Fatoş ve doğmamış çocuğuyla birlikte toprağa vermiş, yeni bir dünya olasılığını kendi pratiğinde bizzat yok etmiş bir Sadık izliyoruz.

Yazar Mehmet Eroğlu’nun aynı adlı romanından uyarlanan film, serinin ikinci bölümü… İlki gibi Uluç Bayraktar tarafından yönetilen ve senaryosunda Eroğlu’nun yanı sıra Damla Serim’in imzasının bulunduğu “Kötü Adamın 10 Günü”, Sadık’ın kötü bir adam olmaya karar vermesiyle başından geçenleri ele alıyor. Filmin konusunu kısaca aktaralım.

Serinin ilk filminde mutlu mesut Eskişehir’e yollanan Sadık (Nejat İşler) için yeni hayatı iyi başlasa da öyle sürmez. Evlenip otel işletmeye başlamış, karısı Fatoş kısa süre sonra çocuk müjdesi vermiştir. Fakat Sadık, doğum sırasında hem eşini hem çocuğunu yitirir. İkinci film karısını ve evladının naaşını defnettikten sonra Kastamonu Tosya’dan dönen Sadık’ın kazasıyla açılır. Arabası takla atan Sadık’ı Abi’nin adamları Zeynel (Rıza Kocaoğlu) ve Hüso (Kadir Çermik) karşılarlar. Abi (Erdal Yıldız) kendisine borçlandığını öne sürerek yeni bir görev verir Sadık’a. Bu kez Ferhat adında birini bulacaktır. Hatice’den (Pınar) yardım alan Sadık yeni bir iş daha alır. Bir yandan abi için Ferhat’ı arayacak bir yandan da öldürülen zengin bir iş insanının katiline ulaşmaya çalışacaktır.

“Kötü Adamın 10 Günü”, ilk film gibi kahramanımızın yaşamından on gün aktarıyor. Günlerin numaralanıp olayların deneyimlerin bölümlendirildiği filmi Adil üzerinden inceleyebiliriz. Zira ikinci filmde diğer karakterler biraz daha derinleşse de başrolün ağırlığı değişmiyor. Bu biraz da anlatının roman uyarlaması olmasından ve orijinalindeki akıştan kaynaklanıyor. Peki, ilk filmde kendini iyi adam olarak tanıtan Sadık bu kez kötü adam olmuş mu? Açıkçası her iki filmde de serinin önümüzdeki aylarda yayınlanacak son halkasında da bu tanımlamaların müstehzi bir taraf taşıdığını belirtelim. İyi, kötü, meraklı (son anlatıda) gibi sıfatlar taşıyan ve sıfatını değiştirmeyen (saçına sakalına ilişmeyen) sadece değişen yaşam tarzı dolayısıyla kıyafetlerinde bir revizyona giden kahramanınız aynı olmakta/kalmakta ısrar ediyor.

İyi de kötü de olsa meraktan çatlasa da Sadık karizmatik olmak için yaratılmış adeta! Anlatının, başındaki halkayı ışıklandırdığı; yetinmeyip spotları her daim üzerine çevirdiği Sadık bir kez daha sorun çözmek, adalet dağıtmak ama diğer yandan bunları yapıyormuş gibi yapmak, kısacası tevazu ödüllerini de toplamak için yollarda. Üstelik Sadık acılı… Mutlu dünyası yıkılmış, tüm hayallerini karısı Fatoş ve doğmamış çocuğuyla birlikte toprağa vermiş, yeni bir dünya olasılığını kendi pratiğinde bizzat yok etmiş bir Sadık izliyoruz. Diğer bir deyişle “hali kötü adam”ın on gününü. Sadık ya küllerinden doğacak, yaşamak için bir sebep bulacak ya daha da gömülecek batağına. Film biraz ikilemin izinden gidiyor. Kahramanımız vakaların çözümüne yaklaştıkça kendi tercihine de yönelmiş oluyor. Daha fazlası için filmi muhakkak izlemenizi tavsiye ediyorum. Filmin sonunda büyük ihtimalle “vay be nejat işler yine yapmış yapacağını” diyebileceğinizi tahmin edebiliyorum. Görüşmek üzere.

 

 

 

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.