ZİYAN OLAN İNSANLAR VE MARKS, KOMÜNİST MANİFESTO VE MARKS’IN DOKTORA TEZİ

0

Evet ziyan olan insanlık.

Ziyan olan kuşaklar, ölen insanlar yok yere.

Bunu bağırarak söyleyen insanlar oldu.

İnsanın doğası belli. Bir beyni var. Beyin sapı var. Korteksi belli. Düşünebiliyor. Öğrenen bir varlık, eğitilebiliyor.

Dinler insanın hayatına anlam veren bir şey. Bilim bazı şeyleri doğayı açıklamaya çalışıyor.

Dinler ilk zamanki orjinalitesini kaybediyor.

İnsanın genetiği ile çok büyük ölçüde oynanıyor. Ve insan çığırdan çıkıyor ve o yüzden ki mutsuz, acılı.

Bilim daha iyi yapayım derken bozuyor, daha sonra nasıl düzeltebilirim diye çırpınıp duruyor.

Bacon, Descartes’le doğal akıştan yolunu ayıran insanoğlu pozitivist ve agnostizmle bir başka yere gelir.

Öte yandan aklın kendilerine veremediği her çeşit duygucu ve iradeci nazari yelere zaruri olarak gider.

Bergsan bunu sezer ve zekanın maddenin sınırlarını aşamayan ameli bir yetenekten başka bir şey olmadığını söyler. Ve hakikatin metanetsiz ve durmadan her şeyle hissedebilir gerçeğin tasavvuruna kadar düşürür.

Ve büyük darbe pragmatizmle gelir. Ve hakikat ortadan kaldırılır.

Batı düşüncesini İyonyalı bir düşünür çok büyük etki altında bırakır. Heraklitos bir şeyi fark eder. Sıcak soğuğa döner, gece gündüze döner. Büyük bir değişme vardır. Ve şöyle bir sonuca varır. Bir suda iki kez yıkanılmaz. Her şey karşıtların çatışmasından doğar, der.

Bu yöntemi Hegel alır. İdealist felsefeyi meydana getirir. Fakat tökezlediği bir şey vardır. Vahye “Aklın Düşü” der. Bugün hala öyle diyen zıvanadan çıkmış insanlar var.

Kant ahlaktan yola çıkar.

Gelelim Maks’a.

Marks’ta aynı yöntem ve aynı argümanla düşünür ve onu paketler. Ve önce arkadaşı Engels ile Komünist Manifestoyu yayınlar. Engels bir fabrikatörün oğludur. Marks bir Alman vatandaşıdır. Ondan sonra Kapitali yazar. Das Kapital.

Sanayi sonrası toplumu, toplumsal yapıyı inceler.

Kapitali anlatacağım.

Gemi azığa almış kapitalizme karşı getirilmiş bir tezdir aslında bu.

Ahmet Hamdi Tanpınar bir şeyi anlamak için tanımaya çalışacaksın, der. Anladıktan sonra eğrisini-doğrusunu bilirsin.

Bilmek güzel bir şey.

Yanlış şeyi atarsın. Kaldı ki bilgi bir kuvvettir. Ondan yararlanmak suretiyle hayatına bir çeki düzen verebilirsin.

Komünist Manifestoda dikkate değer bir şey vardır.

“Din insanlık için bir iç çekiş, bir rahatlama, bir afyondur.”

Bu yanlış bir tespitti.

Din bir harekete, aktiviteye, hayata katılmaya çağırır insanı.

İnsanı seçmeye iten bir çok argüman ileri sürebiliriz. Dünyaya atılmış insan sürekli olarak bir takım problemlerle karşı karşıya kalmış, onları çözmeye uğraşmış. Ve bu arada sanatta bir anlamın biçimlenmesinden ortaya çıkmıştır.

Şimdi Marks’ın doktora tezine bir bakalım.

Doktora tezi Demokritos ve Heraklitos üzerine. Ve bunun üzerinden bir yere varıyor. Demokritos ne diyor.

Maddenin bölünemeyen en küçük parçasına atom denir. Oysaki daha sonraki yıllarda görüldü ki madde altı parçacıklar var. Kuantum Fiziği bunu çok ayrıntılı bir biçimde açıkladı. Ve bunların bir araya gelmesi ile bir cisim meydana geliyor.

Bu tespit bir yanlıştı.

Onun tezinde üzerinde durulacak şey Heraklitos’un dedikleri idi. Bu doğru idi. Bir değişme ve dönüşme vardı. İnsan beyni de bunu gerçekleştirebilirdi.

Kapital’de bunu izah ederken daha geniş boyutlarda bunun üzerinde duracak, açıklamaya çalışacağız.

Özellikle karşıtların çatışmasından söz eden şeyin insanı ne kadar büyük bir felakete sürüklediğine tanık olacaksınız.

1917 Balsevile İhtilali’nin yanlışlarına Lenin, Troçki, Sultan Galiyef çekişmedi ve bunların sonu.

Bunların çok, çok yanlış anlatılması sonucu Çin’de Mao, Arnavutluk’ta Enver Hoca, Yugoslavya’da Tito, İtalya’da Gramsci.

Ve yıkılan, bir put.

Bunu daha önceden fark eden insanlar, düşünürler Bertrand Russell, Adre Gide, Aragorn.

Öyle Makrs’ı okumadan, bilmeden Marksit olan insanlar. Ve ziyan olmuş bir insanlık. Oysaki her şey insanı düşünmeye çağırır. Eğriyi- doğruyu ayırır aklı olan.

Daha sonraki bir yazıda Kapitali, Kapitalikçileri anlatmaya çalışacağım.

Her zaman olduğu gibi basit ve sade, anlaşılır bir dil ile.

Maksat anlaşılır kılma değil mi?

Bazen şaşırdığım oluyor. İnsanoğlu nasıl bu kadar cehalet içinde olabiliyor diye.

İnsana eğitim yolu ile eleştirel bir bakış, analitik bir düşünce ve bir felsefe öğretemezseniz bu işin içinden çıkamazsınız.

Gelişmenin en önemli kaynağı basamağı budur. Ve bundan başka bir yolu da yoktur.

Marks’ın üzerinde durduğu Demokritos ve Epiküri’dir. Ama onun asıl düşüncesinin temelini oluşturan İyonyalı düşünür Heraklitos’tur.

 

 

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.