Bir öyküden yola çıkarak hazırlanmış senaryonun kahramanıdır Bahtiyar Usta. 16 Yüzyılın başlarına denk gelen çini üstadının hayat hikayesi ve yine o yıllarda çininin hangi aşamalardan geçtiğini, neden İznik’te yapıldığını anlatan bir serüvendir.
Ahilik geleneğinin o yıllarda USTA- ÇIRAK ilişkilerine dayandığını, nedenli, önem taşıdığını göstermesi açısından oldukça kaydedeğerdir.
Senaryosu Adil Can Güven ve Rana Güngörmüş tarafından yazıldı. Senaryo çekimleri Kaptan Custo’nun kameramanı olan sayın KOLEN GÜNGÖRMÜŞ tarafından gerçekleştirildi. T.C. Kültür Turizm Bakanlığı senaryoya ekonomik destek sağlamıştır. Çekimler Çakırca Köyünde oluşturulan 16. Yüzyıl atölye ortamında gerçekleştirilmiştir.
Belgesel çekimlerin Bahtiyar Usta – Adil Can Güven olmak kaydıyla 15 kişilik bir ekip katkı sağlamıştır. Zeki Salıca’nın anlatımı, Metin Belgin’in seslendirmesiyle gerçekleşmiştir.
Belgeseldeki amaç;
15 ve 16 . Yüzyılda yapıumı gerçeklkeştirilen geleneksel İznik Çinilerinin malzemeleri, kriterleri ve yapım usullerinin ortaya çıkarılması, neden İznik’te yapıldığı sonucuna cevap aranmaktadır.
Öncelikle geleneksel çininin alt yapı malzemelerinin İznik’te mevcut olması, Selçuklunun İznik’e başkentlik yaptıktan sonra o günün endüstrisi olan çanak, çömlek işlemeciliğinin ve dolayısıyla ustalarının beraberinde getirerek kobalt yani lacivert renkle beraber yapılan Milet işleri (beylik dönemi seramikleri) oluşturmalarıyla başlayan dönem olmuştur.
Padişah Fatih Sultan Mehmet döneminde Çin porslenlerine alternatif olarak , padişahlık tarafından İznik’li ustalardan ten Fafur (porselen) yapılması istenmiş. Horasan – Tebriz – Kaşan’lı ustaalr Fafur konusuna eğilmişler Porselen 1300 derecelerde oluşan bir seramik türü olduğu için mevcut fırınların bu derecelere cevap verememesi yani İznik geleneksel seramik fırınları 950 derecenin üzerine çıkmaması çok iyimalzeme mbilgidine sahip ustaların gövde şekillendirmesine yarayan Kuvars’ı ve İznik’te bulunan özel bir kili kullnarak yaptıkları Firit’i de yani sırçayı da gövdeye katarakdüşük derecede porselen taklidi olan ÇİNİ’yi elde etmişlerdi.
Bütün Avrupayı hayran bırakan renk ve desenlerle bezenmiş DÜNYA CAZİBESİ Geleneksel İZNİK Çinisi bu şekilde ortaya çıkmıştır.