İlkokul birinci sınıftaydık herhalde.Tekerlemeler söyletilirdi.Onlardan biri de buydu: “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey ormana.” Ondan sonraki senelerde bu yasaklandı. Çocukları ağaç kesmeye heveslendirecek diye.
İyi hoş da, şimdi herhangi bir TV kanalını açın, adamların ellerinde motorlu testere ha babam ağaç kesiyorlar, ha babam kütük doğruyorlar. Bu insanları ağaç kesmeye teşvik etmiyor mu? Ormanlık bölgelerde yaşayanlar bu ucuz ve kolay ağaç kesme aletinin etkisinde kalıp, yerli yersiz ağaçları kesmeyecekler mi? “Yaş kesen baş keser” diye bir deme vardır. Allahın parmağı yok gözüne sokacak ama bir gün bir taraftan çıkar.
Ben askerliğimi yedek subay öğretmen olarak Ankara’nın Çubuk kazasının bir dağ köyünde yaptım. Okul yoktu, köy odasını okul yaptık, ben de bir köylünün tuvaleti dışarıda olan bir göz odasında kaldım. Etraf ormanlıktı. Ev sahibim gece yarısı oldu mu katırıyla evden çıkar, orman kesmeye giderdi. Defalarca ikaz ettim, Kaymakama söyledim, ceza aldı ama iflâh olmadı. İki yıl görevimi bitirip döndükten sonra duydum ki köyün ilçeyle tek ulaşım vasıtası olan kamyon dağ yolunda devrilmiş, yüklerin üzerinde yolculuk yapan ev sahibimle talebem olan 13 yaşındaki oğlu parçalanarak ölmüşlerdi. Allahın parmağı böyle girmişti. Yaş kesenin başı kesilmişti!
Kalın sağlıcakla. Osman ŞAPCI