Ceren Hocaoğlu ile yapılan bu röportaj, bir sanatçının iç dünyasına ve yaratıcı süreçlerine samimi bir yolculuk sunuyor. Melankolik bir şiirsellikle bezenmiş şarkıları, dinleyicilerine yalnızca bir melodi değil, bir hikaye anlatıyor. Hocaoğlu, müziğini “olduğum gibi” diye tanımlarken, bu yalınlıkta saklı olan derinliği fark etmemek mümkün değil.
“Melankoli”den “Döngüm”e uzanan bu müzikal yolculukta, onunla sadece kariyerini değil, hayata ve sanata dair algısını da keşfetmeye çalışacağız. Müzik, onun için bir ifade biçimi mi, yoksa bir kaçış yolu mu? Yeni projelerinden en unutulmaz ilham kaynaklarına kadar pek çok konuyu ele alacağız. Baştan sona düşündüren, etkileyen ve sorgulatan bir sohbet sizleri bekliyor.
Haydi, şimdi Ceren Hocaoğlu’nun dünyasına bir adım atalım…
Müziğinizin hikayesel yönü oldukça güçlü. “Döngüm” gibi şarkılarınızın içsel yolculuklarınızı yansıttığını söylediniz. Bu şarkılar kendinizi mi, yoksa dinleyicilerinizin kendilerini keşfetmesi için mi yazılıyor?
Yazdığım her yazı, her şarkı, kendi yolculuğumdaki keşiflerin, insani duygularımızdan biri olan paylaşma ihtiyacıyla hayat buluyor. Dinleyicilerin kendinden bir parça bulması da haliyle beni mutlu ediyor. İnsanın, yaşadığı duyguları ,tek başına hissetmediğini bildiği zaman biraz daha özgürleşebildiğine inanıyorum.
Şarkı sözlerinizde sık sık kaybolmuşluk ve arayış temaları dikkat çekiyor. Bu, kişisel deneyimlerinizden mi kaynaklanıyor, yoksa evrensel bir temayı mı ifade etmeye çalışıyorsunuz?
Kişisel döngülerimizde yaşadığımız duyguları tekrar ediyorsak ve bunu kırmak istiyorsak, başka yollar arayarak, kendimizi farklı anlarda farklı şekilde bularak deneyimlemenin devamlılığına inanıyorum. Bu hem evrensel hem kendi deneyim süreçlerimle birleşerek ortaya çıkıyor çoğu insanın da öyledir diye düşünüyorum. Kendini farklı duygularda işlerde ve yerlerde hatta kişilerde kaybetmek, sürekli farklı bir benliğin açığa çıkması için güzel bir deneyim yolu bence.
“Döngüm” şarkısını “Hiç”in devamı olarak tanımlıyorsunuz. Bu hikayesel bağlantı, müzikte bir “saga” yaratma arzunuzun bir parçası mı?
Aslında öyle bir niyetle yazmadım, duygular ve olayların birbirini tamamlama fırsatı bulduğu 2 şarkı ardı ardına döküldü içimden. Sizler öyle tanımlıyorsanız neden olmasın.
Müziğinizi “dingin ve yumuşak” olarak tanımlıyorsunuz. Bu tarzın sizi diğer sanatçılardan ayırdığı yönler nelerdir?
Ruhun her kişide farklı akisleri vardır . Benim tarzımın da bu dönemki dinginliğimi yansıtma şeklim müziğimle daha ön plana çıkıyor. Beni diğer sanatçılardan ayıran özelliğimin Tarzım olup olmadığını bilmiyorum ama ben olabildiğince kendim olmaya özen gösteriyorum. Sürüklenmeden, etkilenmeden, yapmak istediğimde, olduğumda kalarak.
Söz yazarlığında hangi sanatçılardan ilham alıyorsunuz? Sizi etkileyen bir sanatçı ya da eser var mı?
Ben daha çok okuduğum kitapların bendeki yansımalarıyla kendi duygularımı ifade etmeye çalışıyorum. Sözleri beni etkileyen bir sürü şarkı vardır ama kitapların zihnimde yarattığı duygular daha etkin oluyor bende.
Kendi şarkılarınızı yorumlamak, başka bir sanatçının şarkısını yorumlamaktan farklı olarak size ne hissettiriyor?
Özel ve heyecanlı. Bir ağızdan hissettiğim şeyleri dinleyicilerle söylemek özellikle çok güzel bir duygu.
“Melankoli” ve “Duy Beni” gibi şarkılarınız dinleyicilerden çok olumlu geri dönüşler aldı. Bu tür başarılar üzerinizde baskı oluşturuyor mu?
Yani hayır diyemeyeceğim. Yaptığım her seferinde daha iyisini yapmaya çalışmak beni zaman zaman kaygılandırıyor. Ama her işin sonunda o kaygım mutlulukla bitiyor.
Kliplerinizde ve görsel dünyanızda oldukça özgün bir tarzınız var. Görsel anlatılarınızı müziğinizle nasıl uyumlu hale getiriyorsunuz?
Benim hayal ettiğim bende yansıyan şeyi tariflemek, anlayanı bulduğumda çok kolay oluyor. Bu sebepten yönetmenlerimin, kapak çekiminde destek olan arkadaşlarımın beni anlayabilmesi ve tanıması çok önemli.
Bir dinleyicinizin, müziğinizle ilgili duyduğunuz en anlamlı geri bildirimi neydi?
Ruhuna işleyebilmek. Duygularına rehber olabilmek
Bir şarkı yazma sürecinde sizin için en zor ve en kolay aşamalar neler?
Sözler besteyle birlikte çıkıyor çoğu zaman. Şarkının tamamlanabilmesi için bir müzisyenin dokunuşuna ihtiyacım olduğunu Dönüş Yok şarkımda gördüm. Nirlikten kuvvet doğuyor bence.
Kliplerinizde farklı yönetmenlerle çalışmak müziğinizi nasıl etkiliyor?
Müziğimi değil de, hayata olan bakışımı etkiliyor diyebiliriz. Farklı kişiler ile çalışmak sadece müzik için de konuşmuyorum, farklı açılardan işe bakışı analiz etmemi sağlıyor.
Müzikal yolculuğunuzda en büyük kırılma noktası neydi?
Kırılımı henüz yaşamamış olabilirim
Akustikhane projelerindeki deneyiminiz sizin için ne ifade ediyor? Bu tarz projeler size yeni bir bakış açısı kazandırdı mı?
Evet kesinlikle. Grupla birlikte studyoya girip şarkıya ruh vermek, her müzisyenin kendi dokunuşuyla şarkıya kazandırdığı anlam benim için çok kıymetli.
Yeni müzik projelerinizden biraz bahseder misiniz? Dinleyicilerinizi neler bekliyor?
Yolda cover projeler var. Sevdiğim şarkıları insanlarla kendi sesimden paylaşmak benim için büyük haz. Buna ek olarak sözlerini bestesi üzerinde çalıştığımız 3 şarkı daha var. Heyecanlıyım.
Müziğinizde keşfetmek istediğiniz yeni bir tarz ya da anlatmak istediğiniz farklı bir hikaye var mı?
Bunu zamanla göreceğimi, göreceğimizi düşünüyorum.
Dinleyicilerinizin, şarkılarınızı dinlerken anlamasını istediğiniz en önemli duygu ya da mesaj nedir?
Kendi duygularında yaşattıkları her şeyin kendileri olduğunu anlayabilmeleri güzel olurdu.
Sosyal medyanın kariyerinize olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanlarla etkileşim kurabilmemin yolunu artıran tüm sosyal medya araçları benim için değer katan alanlar.
Kariyerinizdeki en büyük hayal kırıklığı neydi ve bu durum sizi nasıl şekillendirdi?
Hayal kırıklığı demeyelim de, sıkıştığımı hissettiğim zamanlar oldu ama bu her yol için geçerli, hep kocaman bulvarlar olmaz, o yoldan geçince hatırlamıyorum bile ne için sıkıştığımı. Bu sebepten yol her haliyle güzel.
Kendi kendinizi eleştirirken, müziğinizde değiştirmek ya da geliştirmek istediğiniz bir yön var mı?
Zamanı iyi değerlendirmek, biraz daha farklı tarzların içinde kendimi dinlemeye çalışmak olabilir.
