Ukrayna-Rusya sürtüşmesi yıllar önce başladı. Devletler yada uluslar arası ilişkileri izleyenler bunu çok iyi biliyor.
Dünya pek çok savaşı yaşadı. Ve hala iki ülke arasında yahut bölgesel ülkeler arasında pek çok savaş devam ediyor. Bu gidişle de daha pek çok ülkeler arası savaş olacak. Bunu söylerken fala bakmıyoruz, gaiptende haber vermiyoruz, sadece gerçekleri getiriyoruz.
Neden daha pek çok savaş olacak?
Önce bir esprili gerçeği örnek gösterelim. Bundan 60-70 sene önceleri İstanbul’da bir Sülün Osman vardı. Bu şahıs öyle bir uyanıktı ki ayakta, kaş ile göz arası çaktırmadan biraz alık, biraz bilgisiz kişiyi ağına adlımı, o kişiye Eminönü’nde saati, Dolmabahçe’de o tarihi saat kulesini, beraber olduğu belediye otobüsünü hemen satar, parayı kapar ilk durakta toz olur gider. Böyle bir cin fikirli, hemen insanı kandırabilen bir uyanık tip insan. İstanbul emniyeti artık bundan bıkmış, çünkü akla gelmedik, her türlü dolandırıcılığı yapabiliyor.
Emniyette polisler sormuş: –Yeter artık, senin bu dolandırmalarından bıktık, yapma demişler. Sülün Osman “-Yapmayayım da ne yapayım, memlekette o kadar çok enayi var ki, ben yapmasam, bir başkası yapacak” demiş.
Şimdi bu kişisel olayı alın. Dünya’nın ortasına koyun. İnsanlar yerine devletleri koyun. ABD Sülün Osman olsun, ötekiler önemli değil.
Dünya, iki büyük savaş yaşadı. 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı.
1.Dünya Savaşı Osmanlı’nın sonu oldu. Ardından varoluş mücadelesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
- Dünya Savaşı’na girmemekle Sülün Osman’ın ağına düşmedik. Düşmedik ama ardından Nato ayağına bu seferde kucağına oturduk.
Şimdi? Aradan 70 yıl geçti. Bir türlü Sülün Osman’ın ağından kurtulamıyoruz. Sadece biz değil, bizim gibi pek çok ülke aynı durumda.
Dahası bir tarafta saldırgan, hak yiyen Sovyet bbko. Yani Demirperde. 30 sene önce Demirperde’den kurtulanlar onlarda Sülün Osman’ın kucağına düştü. Yani Dünya öyle bir noktaya doğru gidiyor ki birinden kurtulan, ötekinin kucağına düşüyor. Yani al birini, vur ötekine.
Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları falan geçin onları. Sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kuruluşuna bakın. Ne diyor? BM Güvenlik Konseyi’nde 5 daimi üye bulunur. ABD, İngiltere, Fransa, Sovyetler(şimdi Rusya)ve Çin. Bu 5 ülkenin VETO hakları vardır. (yani biri alınan karara hayır derse o karar geçersiz kalır) Cumhurbaşkanı bunu vurgulamak için “Dünya 5’ten büyüktür” diyorda, ben daha önceki bir yazımda Dünya 1(bir) den küçüktür dedim, öyle izah ettim konuyu.
Şimdi bu sistemin temelinde insan hakkı falan yok. Tek unsur var: Güç.
Dünya’da kim güçlü ise hakta odur, Adalette odur. Yani Devletler arasında, ülkeler arasında eşitlik, hak, insan hakları, adalet falan yoktur. Güç vardır, güç.
O güç, aslında çıkardır, menfaattir.
Biz hala o gücün menfaat olduğunu bir türlü anlayamadık.
Aylardır, gümbür gümbür gelen Ukrayna-Rus Savaşı’nın sesini duyamadık. Öteki ülkeler Ukrayna’dan vatandaşlarını, elçiliklerini geri çekerken biz savaş başladıktan sonra oradaki 18-20 bin insanımızı Vatan’a getirmeye kalkıştık. Onu da beceremedik, 5 otobüs insanımızı(220 kişi) getirdik diye teselli aradık.
Birde yetmiyormuş gibi Ukrayna’ya komşu ülkelerden 220 dolara insanlarımızı uçak ile getirebileceğimizi Dünya’ya ilan ettik.
Yani, can pazarında çoğu öğrenci olan binlerce insanımızı kaderlerine terk ettik.
Gerçekten kaçıncı Dünya’dayız?
Hoşça kalın