GÖLDEN NEDEN DAHA BÜYÜK ÖLÇÜDE YARARLANMAYALIM
Dikkatle bakar ve incelerseniz insan, insanoğlu öncelikle su kıyılarına, nehir, göl ve deniz kıyılarına yerleşmiş, ancak aralarda hayatını rahat bir biçimde idame ettirebilme, imkanı bulmuş ve giderek oralarda büyük medeniyetler geliştirmek korteksini yakalayabilmiştir.
Mezopotamya öyle değil mi? Mezopotamya Grekçe iki nehir anlamına geliyor. Hangi nehirler onlar: Dicle ve Fırat. Ya Mısır, Nil boyunca uzanmış bir gelin gibidir. Hindistan, Anadolu “Hey Koca Yurt” en büyük medeniyetlerin fışkırdığı, İyonya, Lidya, Firikya, Eti, Selçuklar Osmanlılar…
Yahu kısaca bütün medeniyetler suyla birlikte ortaya çıkıyor.
Fenikeliler
İyonya’da bilimsel düşüncenin temeli atılıyor.
Tales’e kulak verip dinlerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Su insanın günlük hayatının rahat bir biçimde sürdürmesini mümkün hale getirmiş. Tarımda iyi ürünler yetiştirilmesinde büyük rol oynamış, temizlenme ve ulaşımda ve daha giderek deniz, göl ve akarsu ürünlerinden bol miktarda yararlanarak beslenme ihtiyacına geniş ölçüde yanıt bulmuştur.
İnsanoğlunun dünyada görülmeye başlamasından sonra bütün dinsel inanç ve tapınaklarca su kutsal bilinmiş, bütün tapınaklar ve özellikle de cami ve mescitlerde görkemli şadırvanlar yer almıştır.
Yine ince bir sistem ile sular güneş vasıtası ile buharlaşarak atmosferde bulutlar haline gelmiş ve daha sonra yine yağmur halinde yeryüzüne dönmüştür.
Sudan çok büyük ölçüde yararlanılmış, tıp dalında yer almış, fizik tedavide kullanılmış. Jinekolojide yararı görülmüş, suda doğumlar yapılmaya başlanmıştır.
Giderek su sporları en dikkat çeken konulardan biri haline gelmiş, su kayakları, su topu, yelken, kürek derken yüzme en başta gelen spor dallarından biri haline gelmiştir.
Olimpik havuzlar yapılmış, yüz metre serbest, sırt üstü, kelebek, kurbağalama gibi sitiller ile yarışmalar heyecan verici seyirlik sporlar biçimine de gelebilmiştir.
İlk olimpik yarışmaların şampiyonu Weissmuller daha sonraları ilk Tarzan filmlerinde rol almıştır.
İznik bu yönden çok şanslı yerlerden biri ve belki de en şanslı yerlerden biridir.
Yüzme en kolay ve bütün insanlar için yapılabilecek en güzel ve en yararlı spor dallarından biridir.
Aşağı- yukarı gölün her yanından göle girmek ve yüzmek mümkündür.
Yüzmenin birçok yararı vardır.
Bir kez şunu dikkate almak zorundayız. Yüzme sırasında vücudun her yanı, bütün adaleler hareket eder. Bu vücut sağlığı için son derece yararlıdır. Bilebildiğim kadarı ile vücudun bu ölçüde hareket etmesini mümkün kılan spor dallarından biri de basketboldur.
Basketbol da günden güne daha çok yaygınlaşmakta, bütün dünyada en çok seyredilen spor dallarından biridir.
Ünlü isimleri vardır.
İznik’te genç bir nüfusun olduğunu ve bu gençlerin kendilerini yeteri ölçüde meşgul edecek yerlerin olmadığını söyleyebiliriz.
Bu gençliği özellikle gençliği, her yaştan insanı en güzel ve sağlıklı bir biçimde meşgul edecek, eğlendirecek şeylerden biri yüzme olayıdır.
Yalnız öyle ki bunun için elverişli alanlardan daha çok ve daha güzel bir organizasyon içinde olması, bu işi cazip kılacak en büyük etkenlerden biri olarak düşünülebilir.
İnsanların sudan çıktıktan sonra duş alabilecekleri, uzanıp dinlenebilecekleri şezlonglar ve oturup yemek yiyebilecekleri masalar, çay içebilecekleri yerlerin olması insanları bu tür bir yere daha çok çekecektir.
Bu yalnızca İznik’te yaşayan kimseler için değil, çevreden gelen, geçen kimselerinde ilgi odağı haline gelecek ve turizminde canlanmasına, öte yandan esnafın, ticaret erbabının yararlanmasına vesile teşkil edecektir.
Bu bilinç herkes de olmalı. Bu tür bir eylem nirengi noktası olursa İznik bir başka İznik olma yolunda büyük adımlar atma şartlarını yüklenip götürebilir.