İŞTE O SES EMRAH USLU

0

 

Emrah Uslu, hem seslendirme sanatçısı hem de tiyatro oyuncusu olarak tanınan yetenekli bir sanatçıdır. Onun seslendirdiği karakterler, izleyicilere duygusal anlar yaşatırken, tiyatro sahnesindeki performansları da güçlü ve etkileyicidir. Emrah Uslu, seslendirme sanatında kendine özgü bir tarz yaratmıştır. Onun ses verdiği karakterler, izleyicilerin hafızasında yer eder. Duygusal derinlik ve özgünlük taşıyan bu karakterler, Uslu’nun yeteneğinin birer göstergesidir. Uslu’nun seslendirdiği projeler, kalite ve profesyonellik ile anılır. O sesiyle hayat verdiği her karakter, izleyicilere unutulmaz anlar yaşatır.

Tiyatro sahnesinde de başarılı olan Uslu, her performansında izleyicilere farklı dünyaların kapılarını aralar. Karakterleri derinlemesine anlama ve onlara hayat verme konusundaki yeteneği, Uslu’nun sahne performanslarını özel kılar. Sahnedeki varlığı, izleyicilere her zaman etkileyici ve unutulmaz anlar sunar. Uslu, tiyatro sahnesinde sergilediği performanslarla izleyicileri büyüler. Şimdi gelin bu harika sanatçımız ile yaptığımız röportajmıza göz atalım.

Klasik olacak ama Emrah Uslu kimdir? Neler yapar? Tam olarak nedir hayat hikayeniz?
Ben, 1985’in 1 Eylül sabahında doğmuş hayatında sadece idealleri için yaşamış ve bugüne kadar da hedeflerine yürümek için savaş vermiş biriyim. Sanatla ilgili olmayan, sanatın içinden gelmeyen, sanatçı bir ailenin oğlu olmayan bir birey olarak kendi dünyasını yaratmış halihazırda 10 yaşında verdiği kararla birlikte oyuncu olma yolunda, sanatçı olmak yolunda hala ilerleyen ve yaşı 40’ a dayanmış zati muhterem.

Her insanın küçük yaşlardan itibaren belli başlı hayalleri olur. Sizin içinde bu sektör hayallerinizden bir tanesi miydi?
Benim için, hayal olan ve hayallerimin arasında olan tek şey oyuncu olmaktı. Tiyatro sanatçısı olmaktı. Ve bunu gerçekleştirdim çok şükür. Bugün halihazırda yaşantımı sevdiğim meslekten para kazanarak sürdürüyorum ve bu çok önemli bir şey, dublaj benim hayatıma şöyle söyleyeyim yıllar yıllar önce para kazanmak zorunda olduğum için girdi. Ama ben, bu mesleğe başlamadan önce zaten bu meslekle ilgili bilgi sahibiydim. Filmleri ve çizgi filmleri izlerken başrolleri yada aktris’i kim seslendiriyor biliyordum. Hayalimde de vardı ama dediğim gibi ben oyuncu olma hayali kurmuştum her şeyden önce.

İlk ses verdiğiniz projeyi hatırlıyor musunuz nasıl bir duyguydu?
İlk seslendirdiğim proje, dublaj’a ilk başladığım hafta stüdyoda, Volkan filmi alınıyordu ve orada rabarba yapmaya başlamıştım. Hiç unutmam, sevgili Burcu temel Burcu abla seslendirme yönetmeniydi. Saran stüdyolarında ilk cümlemi söylemiştim ve sonrasında bir buçuk yıl içerisinde yardımcı roller ve başroller gelmeye başlamıştı zaten. Ben biraz çabuk öğrenip çabuk ilerleyen biri oldum. Sektörde benim için çok heyecanlı geçen zamanlarda her gün stüdyoya geldiğimde, başka bir dünyaya giriyor gibiydim. Gerçi ben hala aynı hissediyorum, hala heyecanlıyım ve ilk gün’ki gibi işimi severek yapıyorum.

Kendi sesinizi sosyal mecralarda ve TV’ de duyunca nasıl tepkiler veriyorsunuz?
Doğruyu söylemek gerekirse, kendi sesimi duyunca yine bir tuhaf oluyorum ama çok kısa sürüyor. Anlık ve saniyelik oluyor, sonra çok normal geliyor zaten. Sadece biraz nasıl konuşmuşum, keşke burasını böyle mi yapsaydım? Nasıl olmuş? gibi sorular soruyorum kendime. Ama dediğim gibi, ilk yıllar’daki gibi sürekli o kanal açık kalsın, sürekli bakayım izleyeyim demiyorum. Çünkü yıllar geçti ve çokça projede konuştum. Artık sadece aaa benmi konuşmuşum bu rolü hatırlamıyorum deyip geçiyorum yada tam tersi aaa ne güzel işti hatırladım deyip geçiyorum.

Son zamanlarda seslendirme sektörünü ve meslek hayatınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son zamanlarda seslendirme sektörü, yapay zeka ile beraber biraz tatsızlaşmaya başladı. Ama dediğim gibi, ben her zaman seslendirmeyi şöyle gördüm, ben bir oyuncuyum ve tiyatro yapıyorum, oyun yazıyorum ve yönetiyorum ve yanında da dublaj yapıyorum. Çünkü para kazanıyorum. Hayatım boyunca hep dublajdan para kazandım ve genel olarak o yüzden bu bir meslek dalı. Benim eğitimini aldığım oyunculuğun, tiyatronun ve tiyatro sanatının yanında yapabileceğim bir meslek dalı olarak görüyorum. Çok şükür, bugün yapabiliyorum yarın’da yapabilmeye devam edersem yapacağım. Yapamazsam şayet, başka bir şeyle dolduracağım yerini. Ama geldiğimiz son dönemde, Yapay Zeka işi daha da tatsızlaştırmaya devam ediyor. Bakalım neler olacak ben de merak ediyorum.

Sizin gibi seslendirme sanatçısı olmak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Benim gibi seslendirme sanatçısı olmak isteyenlere tavsiyem, sesin çok güzel ya sen dublaj yapsana diyenlere çok kafayı takmasınlar. Öyle her sesi güzel olan dublaj yapsaydı ülke seslendirme sanatcısından geçilmezdi ki zaten şu an geçilmiyor. Bir de kurslara gidiyorlarsa şayet, evet gitsinler. Tamam bence kurslardan dublaj öğrenilemez ama en azından temel bilgileri alabilirler. Çevre edinerek ve asıl olan bu işi yerinde öğrenebilmek adına, stüdyolara girebilmek adına kendilerine yol yada yollar açabilirler. Çünkü bu iş stüdyoda öğrenilir, biz zamanında öyle öğrendik, iyi ki de öğrenmişim.

Son dönemde teknolojinin ilerlemesi ile birlikte yapay zeka sayesinde artık istediğimiz ses üzerinde çeşitli oynamalar yapabiliyoruz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz. Sizce yapay zeka seslendirme sektörü için bir tehdit midir?

Bir önceki sorularda da söz ettim. Yapay Zeka, bizim sektörümüz için bir tehdittir. Dublaj sanatçıları olarak, dublaj sektörüne sahip çıkmalıyız ve yapay zekayı kendi lehimize çevirebilecek şekilde kontrol altına almamız gerekiyor. Birlik olarak, elbette’ki Yapay Zeka sektör için önemli kullanalım ve kullanılsın ama bir takım özellikleri ve önemli unsurları koruyarak elbette.

Son olarak her insanın kendine göre belli başlı hayalleri ve hedefleri vardır ve bu amaçlar doğrultusunda yaşamlarına yön verirler. Peki klişe olacak ama kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz? Gelecekte nasıl bir Emrah Uslu bizleri bekliyor sizce?
Önce şunu söyleyeyim, ben 5 yıllık hedeflerle ilerleyen biriyim ve 5 yıl önce hedeflediğim yerdeyim. Şimdi de 10 yıl sonra neredeyim dediğimde ya da Nerede olacağım dediğimde, tiyatrosunu açmış yerleşik düzene geçmiş her yıl sahneye oyunlar koyan, yazın yurt dışına Avrupa’ya gidip oyunlar izleyip Türkiye’den Ağustos ayında gelip sahneye Avrupa’dan esinlenerek koyduğu oyunlarla beraber adından söz ettiren, eğitimlerini veren, tiyatrosunu yapan, bir isim yapan, sanatını yapan ve kendi halinde bir Emrah düşünüyorum. Tabii şimdikinden daha da ünlü olmuş.Çünkü, varsa para var demektir. Siz başarılıysanız, zaten ün de gelir para da. Aslında ünlü olmak istemem’deki tek sebep, kendime kapılar açacak olmam Ve tabii ki daha fazla para kazanmak. Son olarak gazete köşende bana da yer verdiğin için çok teşekkür ederim.

 

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.