İber Yarımadası’ndan İznik e doğru baktığımızda karşımıza üç tanıdık çıkıyor;
Birincisi, İspanya ve Portekiz deki zeytin ağacları okyanusları.
İkincisi ,Özellikle Endülüs Yöresindeki seramikler ve Portekizde binaları kaplayan Azulejosler ( Çini)’ler ve Üçüncüsü; İznik Konsülü ile Toledo konsülünün ana konusu Arius / Aryenizm.
İznik’den Toledo ya Arius’un izleri;
Teolojik inançlarını İskenderiye’de öğreten Arius adındaki bir rahip, İsa ‘nin her zaman var olmadığını ve diğer insanlar gibi Tanrı tarafından yaratıldığını öne sürmüştü. Bu düşüncesiyle 312 yılında rahip Arius (280-336) Aryanizm mezhebinin temelini atmıştı.
Arius’un bu öğretileri hızla yayıldı, pek çok taraftarı oldu. Asyut Kilisesi (Mısır kilisesi) bu öğretileri benimsedi. İskenderiye, Makedonya, Filistin ve İstanbul’da pek çok güçlü kimseler onun mezhebini kabul etti. Bilahare, İskenderiye Patriği Aleksander, Arius’u teslise (Üçleme) inanmadığı için aforoz ederek kiliseden kovdu.
Bundan sonra imparator Konstantin tarafından İznik’te 318 piskoposun katılımıyla Arius’a karşı toplantı düzenlendi. Toplantı sonunda 325 yılında İznik Konsülünün gerçekleştirilmesi kararı alınmıştır. İznik Konsülünün asıl nedeni Aryanizm mezhebini sindirmek içindi.
Özelikle İznik Konsülünde (325) Arius’a baskı yapıldığı, imparator Konstantin’in emri üzerine meclisten 700’den fazla din adamının çıkartıldığı ve geri kalan 318 üye, üçlemeyi kabul etmedikleri halde “Nikya Akidesi” olarak bilinen metni imzalamak zorunda bırakıldılar. Böylece Aryanizm aforoz edilmiş, Arius de kafir ilan edilmiş oldu.
Arius’un İllirya’ya sürgününe rağmen, Arian sorunu sürmüştür. 336 yılında Konstantin Rahip Aryüs’ü saraya davet edip önce işkence yapmış sonrada zehirleterek öldürtmüştür.
Aryenizm mezhebi 381 yılında gerçekleştirilen Birinci İstanbul Konsülünden sonra Doğu Roma imparatorluğu sınırları dışına çıkarılmıştır. Aryüsçüler, tarihin her döneminde büyük baskılarla uğramıştır. Topraklarından sürüldüler, aforoz edildiler, diri diri yakıldılar, türlü işkencelerle öldürüldüler. Ancak baskılar onları tarih sahnesinden silmeye yetmedi. Büyük bir bölümü inançlarına sadık kaldılar ve “Tanrı birdir” demekten vazgeçmediler.
Rahip Arius’ün yaktığı Tevhit (monoteizm) meşalesi İtalya’ya (Ostrogot ve Lombardlar), Fransa’ya (Galya) , Almanya’ya (Gotlar), İspanya’ya (Vizigotlar), Kuzey Afrika’ya (Vandalar), Ortadoğu’ya (Nesturîler), İrlanda’ya, Balkanlara (Bogomil ve Pavlikiyanlar) ve Habeşistan’a kadar ulaşmıştı.
Müslümanlar Habeşistan’a hicret ettikleri vakit Müslümanları himaye eden kral Necaşi de Aryüs mezhebindendi.
Vizigotların 589 itibarıyla çoğunlukla paganizm dininde kaldığı belirtilse de Kral I. Rekkared zamanında toplu şekilde Hristiyanlığı benimsemişlerdir.
589’da Toledo’da toplanan konsülde de Katolikliği benimsemişlerdir. Aryanizm veya Ariusçuluk lideri durumundaki piskoposlar ve savaşçılar Katolikliğe geçmeye zorlanmıştır. Ariusçu Kilise ortadan kaldırıldı ve eski Ariusçu piskoposlar Katolik dogmanın hizmetkârları durumuna düştüler. İznik Konsülünde başlayan Aryaniz mi yok etme süreci İspanya da Toledo Konsülünde neticelenmiş oldu.