Zeki Fındıkoğlu İznik Sanat ve Kültür Merkezi yöneticisi Gamze Sindel’in organize ettiği Kaymakamlık Toplantı Salonunda düzenlenen seminerde konuşan Muhammed Sadi özellikle teknoloji konusunda verdiği bilgiler ile katılımcıları şaşkına çevirdi. Wifi kullanımının Amerika ve Fransa’da yasaklandığını söyleyen Sadi, ülkemizde ise Wifi kullanımının git gide arttığını belirterek evinizde asla Wifi kullanmayın Wifi’den yayılan radyo frekans radyasyonu beynimizdeki nöronları öldürüyor, özellikle çocuklarının yattığı odalarda prizde takılı elektronik eşya bırakmayın, uyurken cep telefonlarınızı kendinize en uzak noktaya koyun ve mutlaka kablolu internet kullanın” dedi.
Çocukların bilgisayar oyunları ile ilgilide bilgi veren Sadi, çocukların bilgisayar karşısında oynadıkları oyunun 45 dakikayı geçtikten sonra bir uyuşturucu gibi bağımlılık yaptığını ve aile bireylerince bu sürelerin mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
Muhammed Sadi devam eden seminerde “Dış ortamdan gelen her türlü veriyi değerlendiren, bilgiyi işleyen ve bu işlemin sonucuna göre verilecek duygusal, zihinsel ve fiziksel tepkileri belirleyen organımız beyindir. Dünyaya geliş amacımız olan ‘tekâmüle hizmet eden’ en birincil organımız da beyindir. Hal böyleyken beyin loblarının korelasyonlu ve stabil olarak çalışmasını engelleyen, nöron adı verilen beyin hücrelerini ısıtan, uyuşturan, kitleyen hatta ölümüne neden olan yüksek manyetik alanlar ve radyasyona karşı acilen önlem almak gerekmektedir. Tübitak’ın ortamdaki elektromanyetik dalgalar hakkında 2001 de yayınladığı raporun üzerinden on beş yıl geçti. O günden bugüne ortam radyasyonu ve manyetik kirlilik en az yirmi kat arttı. Özellikle wireless internetler ve cep telefonları akıl sağlığımızı, zekâ, hafıza, irade, algılama, düşünme, planlama, analiz yapabilme gibi zihinsel yetilerimizi, duygu ve davranış kontrolümüzü hatta fiziksel sağlığımızı tehdit etmektedir. Bir an önce önlemler almazsak bu durumun yakın orta ve uzun vadede çok daha ağır sonuçlarını yaşayacağız. Üstelik bu tür cihazlar psişik saldırı-beyin kontrolü ve yönlendirmesi için kullanılmaya da çok müsaittir. Lütfen beynimizi koruyacak önlemler alınız. Çünkü Hayatta En Hakiki Mürşid Beyindir…
4.5 Gye de geçtiğimiz şu günlerde iyice artan radyasyondan beyin-zihin-beden sağlığımızı koruyabilmek için: Kamu kurumları, ev ve okullarda, halka açık yerlerde wireless internet yasaklanarak “kablolu sistemlere geçilmeli, Araçlarda ve özellikle toplu taşıma araçlarında cep telefonu kullanımı şiddetle yasaklanmalı ve bu konularda TV ve radyo aracılığıyla sürekli yayınlar yapılarak halkımız aydınlatılmalıdır. Dört tarafımız adi menfaatler peşinde koşan dış güçler tarafından sarılmışken, gitgide artan manyetik radyasyon yüzünden beyin kapasitesi düşmeye ve mankurtlaşmaya, beyin hücreleri yavaş yavaş pişmeye başlamış, zombi modunda dolaşan insanlarımızla nasıl büyük bir Türkiye kuracağız? Geleceğimiz için büyük beyinler nasıl yetiştirebileceğiz? Takdir edersiniz ki uyuşmuş beyinlere sahip bir halk; ülkesine hizmet etmek geliştirmek ve korumakta, bilgiyi işlemek ve doğru algılamakta, aklıselim ile hareket etmekte zorlanacaktır. Böylece her türlü tahrik ve yönlendirmeye daha açık olarak milli birlik ve beraberliğimiz ve dahi dirliğimiz riske girecektir” dedi.
Beynimizi korumak ve zararlı ışınlardan arınmak için bol bol topraklanma yapmak, abdest veya duş almak ve alnımızı secde ederek beynin ön lobunu çalıştırmak gerektiğini ifade eden Muhammed Sadi Beyindeki nöronlar su ve yağdan oluşuyor beyin sağlığımız için bol bol su içmeliyiz ve omega yönünden çok zengin olan keten tohumu yağı kullanmamız gerektiğini söyledi.
Muhammed Sadi Kimdir;
Yaratılış itibariyle spritüel konulara ve bilime olan düşkünlüğüm, beni, henüz çok genç yaşlarda; “Kişisel Gelişim”, “Psikoloji”, “Kuantum Fiziği”, “Biyoenerji”, “Tasavvuf”, “Esmâ ül Hüsnâ’nın sırları”, “Ebced ve Cifir İlmi” “Astroloji”, “Numeroloji”, gibi alanlara çekerek tüm varlığımı bu ilimlere adamama neden oldu. Doğal olarak kendimi henüz yirmili yaşlarda Psikolojik Danışmanlık ve şimdiki adıyla “Spritüel Koçluk” yaparken buldum. Bu yüzden Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenimini tamamladığım Ortopedi alanında çalışmayı hiç düşünmedim. Bu arada kişisel gelişim alanında piyasaya ilk çıkan ustalarla çalışarak uzun eğitimlerle uluslararası geçerliliği olan belgeler aldım. Yıllarca bu alandaki gelişmeleri izleyerek kendimi yetiştirmeye, geliştirmeye ve yenilemeye çalıştım. Hâlâ da çalışıyorum.