Son dönemlerde İznik Gazetesi ekibi olarak keşfedilmeyi bekleyen veya keşfedilen çeşitli müzisyenler ile çeşitli röportajlar yapmaya devam ediyoruz. Çeşitli araştırmalarımızın neticesinde, son dönemde sesiyle ve söylediği şarkılarla en çok dikkat çeken sevgili Beyza Alpak ile harika bir röportaj’a imzamızı atmış bulunuyoruz. Röportajımıza geçmeden önce bizleri kırmayıp röportaj verdiği için sevgili Beyza Alpak’a İznik Gazetesi ve ekibi olarak teşekkür ederiz. hadi gelin şimdi Beyza Alpak’ın harika röportajına geçelim sevgili okuyucularım.
Klasik olacak ama Beyza Alpak kimdir? Neler yapar? Tam olarak nedir hayat hikayeniz?
Beyza Alpak, 26 Ağustos 1999 Erzurum doğumlu, İngilizce öğretmenliği mezunu bir stajyer hava trafik kontrolörüdür diyebilirim. 25 yıllık hayatım dolambaçlı, bazen yorucu ama geleceğe karşı bana hep heyecan uyandıran anılarla doludur. Mesleki olarak herkes İngilizce öğretmeni olacağımı düşünüyordur muhtemelen ama yakın çevrem tarafından müziğe olan sevgimle ve havacılığa olan merakımla bilinirim. Hayatın daha başındayken bedenimden çok daha büyük acılarla baş etmeye çalışan biri oldum. Hepimizin hayatını travmatize etmiş olan Pandemi dönemi benim de hayatımı bir daha eskisi gibi olmamak üzere değiştirdi. 17 yaşındaki kardeşimi çok ani bir hastalık sebebiyle kaybettim. Hastalık sürecinde evde olduğumuz için neler yapabiliriz diye düşündüm. Küçük yaşlardan beri müzikle ilgili olduğum için ve bana hep iyi hissettirdiği için belki kardeşime de iyi gelir, onu motive eder diye düşünerek birlikte şarkı söylemek için şarkı hesabımı açmıştım. Başta onu ikna etmek için tek başıma paylaşımlar yapıyordum, sonrasında onu ikna etmiştim. Kardeşimin ömrü sadece 1 şarkıyı paylaşmamıza yetmişti maalesef. Duyduğum derin acı sebebiyle hesabımı bir süreliğine kapatmıştım. Daha sonra kendim ve ailem için müziğin iyileştirici gücüne yeniden şans vermek adına sayfamı bir kez daha açarak paylaşım yapmaya başladım. Hayatı hep “bilinmez bir serüven” olarak tanımlıyorum.
Her insanın küçük yaşlardan itibaren belli başlı hayalleri olur. Sizin içinde müzik piyasası hayallerinizden bir tanesi miydi?
Müzik benim hayat damarlarımdan biri sanki. Hayatımda müziğin olmadığı bir dönem düşünemiyorum; en mutlu olduğum, en acı duyduğum dönemlerde bile bana destek olan bir dost gibi müzik benim için. Hayatla baş etme yöntemim oldu diyebilirim. İnstagram hesabım üzerinden paylaşım yaptığım için akıllara ünlü olmak, müzik sektöründe yer almayı istemek gelebilir ancak benim için durum biraz farklı. Ben müziği profesyonel bir hobi olarak devam ettirmek istiyorum.
Zorlukları nelerdir ve mesleğinizden memnun musunuz?
Benim için en büyük zorluklardan bir tanesi hitap edilen kitleyi doğru kontrol edebilmek oldu. Kitle ne kadar kaliteli, müzik sever ve destekleyiciyse insan o kadar yaptığı işten mutluluk duyuyor. Bir diğer büyük zorluk ise eğitim almamış olmam, mesleğim olarak bile tanımlayamıyorum çünkü eğitimli olmadığım için zaman zaman yetersiz görülmekten ve tepki almaktan çekiniyorum.
Vokal olarak hangi tür parçaları okuyorsunuz ve çalmaya sevdiğiniz enstrümanlar nelerdir?
Takip edenler bilir ki her türlü eseri okumaya gayret gösteriyorum. Yeni türler keşfedip öğrenmeye çalışıyorum. Ama en rahat söylediğim tür genelde yabancı pop müzik. En sevdiğim enstrüman hiç değişmedi; piyano. Profesyonel olarak çalabilmek çok isterim.
Size göre mesleğinizin en eğlenceli yanı nedir?
Müziğin beni en çok mutlu eden ve keyiflendiren yanı şarkı söylediğim o anda hissettiklerim. Ortaya çıkardığım sonuç ve insanlardan aldığım dönütler de bir o kadar eğlenceli oluyor. Bu aldığım dönütler beni bir sonraki için daha da motive ediyor.
Mesleğiniz dışında ilgilendiğiniz başka bir şey var mı?
Müzik dışında benim ruhuma dokunan bir şey varsa o da kesinlikle resimdir. Kendi halimde amatör çizimler yapmayı seviyorum.
Dinleyici kitleniz ve sosyal mecralardan sizi takip eden hayranlarınızla aranız nasıl?
Dinleyici kitlemle aramızda kurduğumuz çok güzel bir iletişimimiz var. Özellikle Instagramdaki bu destekleyici ve yapıcı eleştirilere sahip kitleye bayılıyorum. Her yaştan insanla etkileşimde olmak harika hissettiriyor.
Sahneye ilk çıktığınız anı hatırlıyor musunuz? Nasıl bir duyguydu? O heyecanı tarif etmek gerekirse tam olarak nasıl tarif edersiniz?
Küçükken hep okul korolarında yer almıştım ama sahneye tek başıma çıktığım günü çok iyi hatırlıyorum. Çocuklar için eğlence düzenleyen küçük bir ekip yaşadığım semte gelmişti. Etkinliğin olduğu yerden geçerken kardeşlerimle biraz durup izlemek istemiştik. Bizlere “Kim şarkı söylemek ister?” diye sorulduğunda kendimi bir anlık deli cesaretiyle sahnede bulmuştum, kardeşlerim de muhtemelen çok şaşırmışlardır. Hande Yener’in “kırmızı” şarkısını dizlerim titreye titreye söylemiştim.
Sizi siz yapan en önemli etken nedir ve müzik sektörü dışında nasıl bir Beyza Alpak var?
Beni ben yapan, belki de hayatta tutan en büyük etken hayat enerjim olabilir. Birlikte vakit geçirdiğim ya da yeni tanıştığım birçok insandan “çok güzel bir enerjin var” yorumunu duyuyorum. Eğlenceli ve espri yapmayı seven biri olduğuma inanıyorum. Genel olarak uyumlu biriyim ama sanırım başak burcu olduğum için de insanlar genelde takıntılı ve çok düşünen biri olduğumu söyleyebiliyorlar.
Yakın bir zamanda dinleyicilerinizi ve bizleri bekleyen bir projeniz var mı?
Tabii ki! Üzerinde çalıştığım işbirliklerim ve gerçekleştirmeyi dilediğim birçok planım var. Müzikal anlamda büyük hayallere sahibim.
Kendinizi müzik yolunda 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz? Yani belli başlı projeleri başarmış bir Beyza Alpak’ı görebilir miyiz sizce?
10 yıl sonra istediği ekipmanları almayı başarmış, müzik üretmeyi öğrenmiş, birçok enstrümanı profesyonelce çalabilen, bu vesileyle de hayallerini gerçekleştirmeye başlamış bir Beyza görebilmek ben de sizler gibi çok isterim.
Son olarak sizin gibi genç ve yetenekli arkadaşlarımıza ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Sosyal medya üzerinden paylaşım yapmak isteyip de insanlardan gelebilecek olumsuz yorumlar korkusuyla geri adım atan birçok insan gördüm. İnsan kendini geliştirebileceğine inandığı şeyler için geri adım atmamalı diye düşünüyorum. Sosyal medyada herkes yorum yapabiliyor, buna ben de bazen engel olamıyorum ve bazen olumsuz yorumlar alabiliyorum. Yapıcı yorumları dikkate alıyorum ancak hakarete ulaşabilecek hiçbir yorumu dikkate almıyorum. Çünkü ben herkesin beni sevmesini ve beni destekelemesini sağlayamam. Bu günlük hayatta da böyledir, “ben elimden geleni yapmaya çalışırım ve beni desteklemek isteyenler destekler” tüm olay bu. Geri adım atmayın ve inandığınız şeyi en kısa sürede yapmaya başlayın.