Tezekli Eğitim: Ağrı-Doğubeyazıt’ta 750 nüfuslu 77 öğrencili okulun hali anlatılıyor. 35 yıl önce yapılan okulda lavoba yok, tuvalet yok, ısınmak için tezek(kurutulmuş sığır boku) yakılıyor.(27 Şubat 2015 Posta Gazetesi)
Bu eğitimin geldiği noktayı anlatıyor.
Muhteşem Kurtarış: Antalya’da ölümcül düzeyde diyabet hastasına hemşire acilen muhtara ulaşarak hasta kadın evinde baygın halde bulunarak tedavi altına alınmış ve kurtarılmış.
Sağlıkta, hekimin yetmediği noktada hemşire hayat kurtarıyor. Burası Türkiye olur böyle şeyler.
Ete Korkunç Zam: Fiyat artışı bir yılda %38.
Çok zam değil canım. Bu millet bulursa yer.
Afganistan’da Şehit Verdik: Piyade Uzman Çavuş Adem Şengül, Taliban’ın üstlendiği bomba yüklü aracın patlatılması ile şehit oldu.
Taliban terör örgütü. ABD için sabotaj yapmış ama Türk asker ölmüş. Yani fark etmiyor onlar için.
“Hes yapma boşuna, yıkarız başına” Bursa, Kestel’de halk “Hidro Elektrik Santralı”yapımına karşı çıkıyor. Peki, enerji için nasıl ve ne yapacağız. Herkes enerji santrallerine karşı çıkıyor. Elektriksiz yaşam artık düşünülemiyorda enerjiyi nereden ve nasıl alacağız, bunun açıklayan yok.
Sessiz Vahşet: Manisa-Akhisar’da sağır ve dilsiz kadını, sağır ve dilsiz anne ile kızı öldürüyor. Aynı anne-kız 15 gün öncede sağır ve dilsiz bir adamı öldürüyor, gömüyorlar.
Gerçekten korkunç bir olay. İnsanın bu vahşeti yansıtması bile içinden gelmiyor, ürpertici.
“Yüksek faiz Vatanı satmaktır” Bu sözler Cumhurbaşkanına ait. Tamamda ABD Doları 2,5 TL’yi geçti, onu nasıl durduracağız? Acaba doları durdurmakta vatanı satmak olmasın.
“Türk tipi başkanlık bal gibi olur” Abdullah Gül olmaz diyor, Tayyip Erdoğan “…… bal gibi olur” diyor. Ne dersiniz iki ahbap çavuşlar bu konuda anlaşamadılar. Neden acaba?
“Ergenekon diye bir örgüt yok” Bu sözler Profesör Mehmet Haberal’a rapor veren profesörlerin yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı tarafından dava dosyasında mütalaa olarak zabıtlara geçti. Beraat isteyen savcının bu mütalasını mahkeme heyeti incelemeye aldı.
Doğrusu “Ergenekon” davasından pek çok ordu mensubu subay ve emekli subaylar yıllarca tutuklu kaldılarda, çıkarılan bir kanun ile tahliye olundular.
Şimdi, olmayan örgütten yıllarca tutuklu kalan komutanlar ne yapacak. Emekli Genel Kurmay Başkanı bile bu suçlamadan uzun süre tutuklu kalmıştı.
Ve gazetelerden son iki günün özeti:
Türkiye, İmralı ve Kandil ile kan dökülmemesi için on maddelik anlaşma yaptı.
Artık, İmralı canisi PKK’ya “silahı bırakın” demiş. Kandil’de garanti istiyor.
Hey gidi Türkiyem hey. Sen nerelere kaldın. Kendi vatandaşını bıraktın, yılların cinayet çetesi ile oturup anlaşmalar yapıyorsun. Ve “açılım”dan sonra devam eden “süreç”te varılan sonuç: 10 maddede Türkiye teslim anlaşmasına imza atıyor.
Teslimiyetin detayları önümüzdeki günlerde açıklanacakmış. Ne gereği var her şey ortada.
Ve bir çınar devrildi: Yaşar Kemal’i kaybettik. 90 yıllık bir ömür halk sevgisi dolu, edebiyatın tükenmeyen kalemi. Anadolu’nun İnce Memed’i, Yer Gök Bakır’ı o da gitti.
Sözün sonu bizden olsun: Hiç kimse bu Dünya’da kalıcı değil, herkes ölecek.
Der ki ayette bizi yaratan: Bütün yaşayanlar ölümü tadacaktır. Hep düşünmüşümdür; niye Allah ayetinde ölümü tadacaktır demiştirde, ölecektir dememiştir.
İşte insan olmanın, insanlığın şifresi buradadır: Ölümü tatmak.
Sakın, kendinizi bir şey sanmayın. Sizde ölümü tadacaksınız. Ama nasıl bir tat, bilemiyeceksiniz. O tat sizinle göçüp gidecek.
Hepsi bu.
Hoşça kalın.