Ben Hüseyin GELİÇİ Balıkesir Ayvalık doğumluyum. Hedefim olan 90 günlük karavan seyahatimde Çanakkale üzerinden gezime başladım.
Gezimiz esnasında yolumuz Biga’nın ŞAHMELEK mevkiine ulaştı. Burada KARAVANCI dostumuz Ali ACAROL ile beraber olduk. Ali Bey sayesinde yolumuz İznik’ten geçeceği için ağabeyi Hüseyin öğretmen ile tanışmamızı önerdi.
Bir gecelik konaklamamızı İznik’in Boyalıca Mahallesinde gerçekleştirdik.Sabah yarım saatlik bir yolculukla İZNİK’e ulaştık.Bizi orada Sayın Hüseyin Acarol karşıladı. İlk tanışmamızda Acarol’un bizim için bir şans olduğunu fark ettik. Aslen Bigalı olan Hüseyin Acarol yaşamına o kadar çok şey sığdırmış ki.En başta gerçek bir sanatçı ve İznik’in bana göre gözbebeği. El üstünde tutulan, saygı gören kimliği hemen fark ediliyor. Eşi İznikli 70’li yıllardan beri bu kente gelip gitmiş 14 yıldır da burada yerleşik yaşıyor. Zenaatkar kökenli bir aileden geldiği ve aynı zamanda çocukluk yıllarında çömlekçi ustasının yanında toprakla haşır neşir olmuş.Zamanla kendi tekniklerini ve sanat bilgilerini çiniğe aktararak takı tasarımı konusunda adeta zirve yapmış. Marka olmuş.
Plastik malzemeleri(Toprak, bakır, kemik, boynuz gibi) iyi tanıyan onlardan neler yapılabileceğini çok iyi biliyor.
İznik’i herşeyi ile sahiplenmiş. Yaşadığı şehri önemseyerek ve bilinçli bir şekilde yaşıyor. Aynı zamanda yaşadığı kentin tarihini, kültürünü, ekonomisini kısacası herşeyini en ince ayrıntısına kadar araştırıp öğrenmiş. Nerede ise KOKARTLI bir rehbere eş değer bilgiye sahip. Bununla da kalmamış şair ruhunu bu şehre, bu şehrin yaşayanlarına ithafen yazdığı şiirlerde görmek mümkün.
Geçmişte Haziran ayının ilk haftalarında düzenlenen “GÖL AKŞAMLARI ŞİİR ŞÖLENLERİ”ne aktif olarak katılmış. İznik’i sadece çinide değil şiir ve edebiyatta da anlatmaya, yaşatmaya çabalamış. Onun anlattıklarına göre; İznik DİVAN EDEBİYATI’na 10’dan fazla DİVAN Şairini yetiştirmiş.
Sayın Acarol’un yazdığı bir şiiri eşim FÜSUN yorumlayarak okudu. Yazdığı şiiri hayranlık duyarak dinledi. Gözleri doldu…
Şehri baştan aşağı beraber gezdik en değerli saatlerini bize verdi.
Kapılar ve surlar şehri çepe çevre sarmalamış. Bu surlar ve sokaklar arasında gezerken yolumuz üzerindeki cami, hamamları ve Süleyman Paşa Medresesini onun anlatımıyla gezip gördük. Tüm çini sanatçılarına destek için koşturmasına da şahit olduk.
Bir gece, bir gün kalmayı hedeflediğimiz İznik’te onun sayesinde 3 gece 4 gün geçirdik.Anlatılmaz bir 4 gün…
Konakladığımız son günün akşamında karavanımız da çaylarımızı yudumlarken bu satırları kaleme aldık. Sayın Hüseyin Acarol dostumuz sabah bizi uğurlamaya geldi. O sabah bir başka karavancıyı ona emanet ettik.
Yakın gelecekte bir karavan gurubu ile İznik’i ziyarete geleceğiz. İnanın bu Sayın Hüseyin ACAROL sayesinde…
Kendisine sonsuz teşekkürler ediyor, iyi ki varsın Sayın Hüseyin ACAROL diyoruz…