RUBY: MISIR’IN CESUR YILDIZI

0

Bazen bir şarkı, bazen bir film karesi, bazense sadece bir bakış bir sanatçıyı hafızalara kazır. Mısır’ın güzel kızı Ruby, tam da böyle bir iz bıraktı. 8 Ekim 1981’de Kahire’de dünyaya gelen Rania Hussein Mohammed Tawfik, sahne adıyla Ruby, müzikten oyunculuğa uzanan bir kariyerle, tüm Önce Ortadoğu sonra dünyada şöhret basamaklarını cesur adımlarla çıktı.

Ruby’nin adı ilk olarak 2003 yılında “Enta Aref Leih” (“Neden Biliyor musun?”) adlı şarkısıyla duyuldu. O yaz, bu parça Orta Doğu’daki müzik kanallarında adeta patlama etkisi yarattı. Ancak Ruby’nin öne çıkmasını sağlayan sadece sesi değildi; müzik videolarındaki dansları ve kostümleri de büyük yankı uyandırdı. Şerif Sabri’nin yönetmenliğini yaptığı bu video, Ruby’yi kısa sürede hem övgülerin hem de eleştirilerin odağı haline getirdi.

Toplumun kalıplarını zorlamak, Ruby’nin adeta kaderiydi. “Leih Beydary Kedah” (“Neden Duygularını Böyle Gizliyorsun?”) ve “El Gharaam” (“Her Söylediğim Evet”) gibi sonraki şarkıları, onu daha da cesur ve farklı bir konuma getirdi. Ancak bu farklılık herkesin kabul edeceği bir şey değildi. Kimi muhafazakar çevreler, Ruby’nin sanatını fazla cüretkar buldu. Hatta şarkıları ve klipleri bazı Arap ülkelerinde yasaklandı. Ama Ruby’nin cevabı her zaman netti: “Ben bir seks sembolü olarak görülmek istemiyorum; ben bir sanatçıyım.”

Ruby sadece müzik kariyeriyle yetinmedi, oyunculukta da önemli bir kariyer inşa etti. 2000 yılında “Film Saqafi” (“Kültürel Film”) ile beyaz perdeye adım atan Ruby, “Saba’ Wara’aat Kotcheena” (“Yedi Oyun Kartı”) gibi filmlerle cesur bir oyunculuk sergiledi. Erotik temalarıyla dikkat çeken bu film, çok sayıda tartışmaya neden oldu, ancak Ruby’nin popüleritesini azaltmak bir yana, ona yepyeni bir hayran kitlesi kazandırdı.

2019 yılında “Hamlet Pheroun” ve “The Treasure 2” gibi filmlerle izleyicilerle buluşan Ruby, oyunculukta da şöhretini pekçok kez taçlandırdı. Onun büyük bir cesaretle sahneye çıkması, her rolüne tutku katması ve döneminin ötesinde şekillenen sanat anlayışı onu sadece bir yıldız değil, bir ikon haline getirdi.

Ruby’nin en çok dikkat çeken tarafı ise cesur tarzdaki reklamlarıydı. 2020 yılında Edita’nın Molto kruvasanları için çekilen reklam, viral oldu ve Ruby yeniden gündeme oturdu. Her ne kadar popülerliği dönem dönem dalgalanmalar gösterse de, Ruby’nin her dönemde farklı bir özellik sunması onun adını unutulmazlar arasına yazdırdı.

Ruby’nin hikayesi sadece sanatsal cesaretle de sınırlı değildi. O, Mısır sinemasına, müzik endüstrisine ve toplumdaki kadın algısına meydan okuyarak kendi yerini oluşturdu. Bu, Ruby’nin sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı olmasını sağladı. Kadınların kendi hikayelerini yazabileceğini ve güzelliklerini her tür kısıtlama karşısında savunabileceklerini gösteren bir örnek oldu.

Ayrıca, Ruby’nin hayran kitlesi de tıpkı onun gibi farklılıkları ve cesareti kutlayan insanlardan oluşuyor. Onun müzikleriyle büyüyen insanlar, Ruby’nin sadece bir sanatçı olmadığını, aynı zamanda bir çağrı olduğunu söylüyor. Bu çağrı, daha fazla kadının sesini duyurması, kendi hikayelerini anlatması ve toplumu dönüştürmesi için bir davetti.

Sevgili okuyucular, Ruby’nin hikayesini anlatmak kolay değil. O, sahnede gösterdiği cesaretten ötürü alkışlar kadar eleştiriler de alan bir isim. Ama onun için önemli olan hep aynı kaldı: Kendine sadık kalmak. Belki de Ruby’nin büyük başarısı, sadece şarkı söylemek ya da oyunculuk yapmak değil; bu yolculukta kendi kimliğini bulmak ve bunu koruyabilmekti. O, her zaman farklı bir ses, farklı bir nefes oldu. Ruby’nin sanatı, belki sizi büyüleyecek, belki de düşünmeye sevk edecek. Ama bir şeyi kesinlikle yapacak: Size dokunacak.

Bu cesur kadının, Ruby’nin hayat hikayesi hala yazılmaya devam ediyor. Belki yeni bir şarkı, yeni bir film ya da beklenmedik bir projeyle yeniden karşımıza çıkacak. Ama ne olursa olsun, Ruby adı hep bir sembol olarak anılacak: Cesaretin, farklılığın ve sanatsal özgürlüğün sembolü.

Leave A Reply

Your email address will not be published.