Geçtiğimiz hafta İZNİK Eskişehir’den gelen oldukça kalabalık öğrenci grubunu ağırladı. Üniversitenin çeşitli bölümlerinden kentimizi ziyarete gelen öğrenciler okudukları bölümleriyle ilgili bilgi edinmek amacıyla kentimizi neredeyse A’dan Z’ye karış karış gezdiler. Konaklamada yapan öğrenciler, alanlarıyla ilgili bilgilere ulaşmak için birçok girişimde bulundular.
Bilgi almak üzere kent içinde araştırma yapan öğrencilerden bazıları benim de telefon numarama ulaşmışlar. Ve de röportaj teklifi ile geldiler. İkişer kişilik gruplar halinde öğrencileri ağırladım. Uzunca bir süre zaman ayırmak zorunda kaldığım gençler;
*İZNİK havzasının bitki çeşitliliğinden, göl yaban hayatına,
*Bitinya’dan Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine,
*Yaşanmış Medeniyetlerden, tarihi yapılara ve surlara,
*Tarımdan, ekonomiye kadar birçok soruya cevap aradılar.
Söyleşi yaptığımız üniversiteli gençlere yardımcı olmak amacıyla hakim olduğum konularda aktarmalar yaptım.
Bilgi sahibi olduğum konular olan Roma- Bizans- Selçuklu ve de özellikle İslam sanatıyla ilgili açıklamalarda bulundum. Bir takım kaynaklarda verdim.
Her zaman ve her yerde söylediğim gibi;
*Yerelde bir tarih ve kültür araştırmacılarımızın olmayışı,
*Yerel yönetimimizin bu tür bilgileri verecek uzman kişilerden oluşan bir birimin eksikliği,
*Halk Eğitim Merkezimizin yöresel araştırmalara dayanan kaynak olacak hiçbir çalışmasının bulunmayışı, büyük bir eksiklik olarak ortaya çıktı.
İnsan hayatında BİLGİ’nin geçmişle-geleceği oluşturmak için ne denli önemli olduğu unutulmamalıdır.
