Kentimiz turizm sezonuna olağan üstü olumsuz koşullarda girdi. Tüm bu olumsuzluklar yazmakla bitmez. Nereden başlasam diye düşündüm. Yapılan işlere baktığımızda kent için elzem mi? Öncelik sıraları doğru mudur? Gibi bir dizi soru geldi aklıma.
İlk olarak şu Şerefiye’de yapılmış olan Bungalovlar çok mu acildi. Üstüne üstlük Ramazanda burada birde iftar yemeği düzenlendi.
İftar niye verilir?
Kimlere iftar yemeği vermek uygundur?
İhtiyaç sahibi insanlar oraya, iftar açmaya nasıl giderler?
LÜTFEN ŞU KENTİ AYDINLATIN;
İznik’te bence çok kişinin dikkatini çekmeyen, beni de oldukça rahatsız eden önemli bir sorun bu aydınlatma. Hiçbir kent bu kadar loş olamaz. Turizmi güçlü kentleri bu gözle inceleyin bunu hemen fark edeceksiniz. Birileri bu yazdıklarıma gülebilir. Fakat tüm samimiyetimle söylüyorum. KENTİN BU
LOŞLUĞU ÇOK ŞEYE GEBE…
Şehir içi aydınlatmaları, özellikle yeni yapılan KILIÇARSLAN ve Atatürk Caddelerinin aydınlatmaları, şehirlerin dış karayolu aydınlatmalarıdır. Bu bilgiyi de uzmanından öğrendim.
Göl sahil aydınlatması yok derecesinde. Buna iyi bir gözle bakıldığında tüm gerçeğiyle ortada. Bunu anlamanız için uzman olmaya gerek yok. Gece Göllüce’den İznik’e, İznik’ten Göllüce sahiline bakınız fark edeceksiniz. Hangisi bir şehri andırıyor, siz karar verin. Bir çok şeyde sizin hangi gözle baktığınız, neyi görmek veya görmemek istediğinizle ilgili bir durum…
Kenti yönetenlere turistik bölgelere gitmeleri ve bütün bu yazdıklarımdan yola çıkarak, doğru gözlemleme yapmalarını tavsiye edebilirim.
Kentimizin şehir içi park sorununa yoğunlaşmak ve de acilen çözmek gerekiyor.
Böylece birkaç soruna değindikten sonra YERLİ ve YABANCI Turistlerle ilgili konuya değinmek isterim. İznik’te 2003 yılından itibaren yerleşik yaşamaya başladığım günlerde 3-4 sene zamanımın büyük bölümünü geçirdiğim Süleyman Paşa Medresesinde bire bir şahit olduğum gerçekleri yazayım. O yıllarda İznik ve Medrese tabiri yerindeyse yabancı turist yoğunluğu yaşıyordu. Kültürü ve tarihi tanımak adına gelen yabancı misafirlerimiz kentle ve çiniyle ilgili bilgiyi yüklenmiş olarak geliyorlardı.
Öyle ki inanın medrese çini sanatçılarının oluşturduğu geleneksel motiflerin hangimize ait olduğunu ve anlamlarını bilerek geldiklerine defalarca şahit oldum.
Oooo Albert Museum, BRİTİSH Museum, GÜLBENKYAN Museum gibi söylemleri ağızlarından duyuyordum. Son zamanlarda gözlemlediğim ve arkadaşlardan bilgilendiğim kadarıyla yok denecek kadar yabancı turist geliyor. 2006-2007 istatistikleri yıllık hatırladığım kadarıyla 15 bin yabancı turist gösteriyor. Bu sayının yakın yıllarda 500’e kadar düştüğü de istatistiki bir bilgi. Şimdilerdeyse yüzlerle ifade edilecek kadar. Yani 365 olduğunu var sayarsak günde 1(bir) yabancı turiste karşılık gelir.
Devamı Haftaya
